ÜÇ KAPAĞA BİR BARDAK  

Yazan by: İpek

Özel günlerle birlikte kampanyalar da mantar gibi birden ortalığı sarıyor. Bunlardan biri de “üç kapak getirene bir renkli bardak bedava” hikâyesi…

Acaba bizleri cezbeden bedava kelimesi mi yoksa bardak sevdamız mı? Eğer sebep bardak sahibi olmak olsaydı, onca para verip kapak biriktireceğimize gidip bir zücaciyeden takımını alıp bu işkenceden kurtulurduk. Maalesef ki sebep bu değil! Bizleri tetikleyen tek şey “bedava” kelimesine gösterdiğimiz şartlı tepkimiz…

Bahsi geçen renkli bardakları almak için çekilen işkenceyi düşündükçe “Biz nasıl bir milletiz?” demekten kendimi alamıyorum. Neden mi? Bakın şimdi…

Bundan bir hafta önce arkadaşımın daveti üzerine kendisine gittim. Mutfakta koyu bir sohbete dalmışken “En çok oturmayı sevdiğim yerdir.” kapının çalınması ile birlikte sohbetimize ara verdik. Gelen kapıcıydı ve çöpleri topluyordu. Ceyda sohbetten uzaklaşmamak adına hemen çöpleri toplayıp kapıda bekleyen kapıcıya uzattı. Ve sonra kaldığımız yerden hararetli konuşmamıza devam etmeye başladık. O arada kapının çalındığını duyan eşi, salondan ağır adımlarla gelip “Gelen kapıcıysa şu kapakları ver de bardağı getirsin.” dediğinde, arkadaşımın yüzü birden değişiverdi. Çünkü biraz önce boş şişelerle birlikte kapakları da atmıştı. Olayı kısa süreli idare edip hemen bir plan yapmaya koyuldu. Tüm bu olanları komedi filmi izler gibi seyrediyordum. Kızı, babası ile birlikte ders çalıştığı için markete gidecek kişi aranıyordu. Didem, hamile olduğu için tüm gözler bana çevrilmişti. Olayın garipliğine daha alışamamışken bu komedinin başkahramanı oluvermiştim. İstemeyerekte olsa markete gidip her ihtimale karşı altı tane kola alıp geldim. “ Asansöre binemediğim için beş katı merdivenlerden inip çıkmam da cabası” eve girdiğimde hemen operasyona başladık. Kapakları teker teker açıp “üç kapak bir bardak” yazısını aramaya koyulduk. O kadar gönülsüz bu olayın bir parçası olmuşum ki her açtığımız kapakta “1litre bedava” yazısı çıkıyordu. Sadece birinde aradığımız yazıyı bulabilmiştik.

Çaresiz, olay açığa çıkacaktı. Servise gelen kapıcının zil sesi ile Ceyda’nın yüzü birden değişivermişti. Eşi tekrar mutfağa gelip kapakları sorunca, artık acı gerçeği açıklamak zorunda kalmıştı. Didem ile ben, tekrar seyirci pozisyonumuzu alıp gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk. Olayı sessiz karşılayan eş, masada yerini alıp konuşmamıza katılmak istedi. Güzel bir giriş yaparak konuyu “neden bu milletin adam olamadığına” getirdi. Tüm sorunun “sorumsuzlukta” yattığını anlatmaya başladı. Az önce yaşanan olayın da buna bir örnek teşkil ettiğini, kadınların bu konudaki yetersizliğini ve sorumsuzluğunu ele aldı. O kadar seri bir şekilde taşlamaya geçmişti ki, biz daha gardımızı almadan bir diğeri geliyordu. Bir kapak konuyu nerelere getirmişti. Sonunda verdiği tepkinin anlamsızlığını fark etmiş olacak ki bu kampanyaların insanları ne duruma düşürdüğünden bahsetmeye başladı. İnsanları bilemem ama beni ne duruma düşürdüğü ortadaydı…

Birkaç gün sonra mahalle bakkalına gidip üç kapağım olduğunu ve bir bardak istediğimi söyledim. O da bana, adımı listeye yazacaklarını ve bardak siparişi vereceklerini söyledi. Yani bu kıymetli bardağa öyle kolay sahip olunamıyormuş. Küçük işletmecilerde durum böyleymiş. Eskiden medya sayesinde gazetelerin verdiği kuponlarla evde soba tutuşturmaya yarayan bir yığın gazetemiz oluyordu. Şimdi ise renkli bardak sevdasına bir yığın pet şişe koleksiyonumuz ve asit yüklü bir midemiz oldu.

Kapak deyip geçmeyin! Devletin bu durumda olmasına sebep olan etkenlerden biri de kadınların iyi bir şekilde kapak toplayıp bardak sahibi olamamasında yatıyormuş.

Benden söylemesiJ))

This entry was posted on 06:42 and is filed under . You can leave a response and follow any responses to this entry through the Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) .

2 yorum

kelimelerin insan hayatı üzerindeki etkisin araştıran bilim adamları da seninle aynı sonuca varmışlar... Demek ki insanlarımız " Bir kelimeye tav olmak " deyiminin hakkını sonuna kadar vermeye başlamış..

ben geldim:)sivilcelerımle bırlıkte:)) banada bardak varmı ama ben kapak bırıktırmedım:d

Yorum Gönder