YARIŞMALAR AKILLARA ZARAR!
Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği'nin çıkarttığı aylık dergi Prime Time, ilahiyatçılara televizyon yarışmalarında kazanılan paralar haram mıdır diye sormuş. Bu soru da ilahiyatçıları ikiye bölmüş. Bak sen bu işe! Bana niye sormadılar ki…
Beyaz Hoca, haram olmadığını, Süleyman Hoca ise haram olduğunu savunmuş. Diyanetin fetvası ise “Burada yapılan eylemle kumar oynamıyorsunuz. Bir ödül var ve ona ulaşmaya çalışıyorsunuz. Para yatırmıyorsunuz ya da bir başkasının kazancını almıyorsunuz. Size bilginizin ve şansınızın karşılığı bir ödül veriliyor. Bu nedenle yarışma programları kumara girmiyor. Dinen bir sakıncası yok.” diyerek son noktayı koymuş.
Nasıl yok? Bence çok büyük sakıncası var. Bir kere ne zaman “haydi” desem, ardından “Haydi Hamdi haydi! Tam zamanı şimdi.” yi söylerken buluyorum kendimi… Ben söylemesem çocuklar söylüyor. Başlıyoruz birlikte çığırmaya… Sanki Hamdi Bey, arayacak da ona tezahürat ediyoruz. Maalesef ki tek çalan şey ders zili oluyor. Hurra hücum derse atıyoruz kendimizi… Bizim formatta bir terslik var ya hadi hayırlısı…
Bu yarışma ile ilgili birçok haberi basından takip ettim. Kalan çoğunu da “Dilerim bir gün o televizyon kendilerini yutar.” öğretmen arkadaşlarımdan… “Ay şekerim, çok güzel bir yarışma! İzlemedin mi? Kadın bir yığın para kazandı.” bu ara da tam konuya gireceğim ama bir diğeri benden daha hızlı çıkıp “Canım, boş ver onu! O biraz tuhaf? Ne izliyor ki?” demeye başladı. Aleni bir şekilde yapılan saldırılar yüzünden günlerce o yarışmayı izledim. İzledim, izledim, izledim…
İsteyen istediği fetvayı versin. Ancak bu yarışma bana göre akıllara zarar veren cinsten… Oradaki konuşmaları eleştirmeme gerek yok. Çünkü bunu birçok arkadaşımız yaptı. Benim takıldığım nokta ise tamamen para… Yarışan kişi ya da tahminci abla/abi, durumuna göre para teklifi alıyor. Yıllarca çalışıp öldükten sonra emekli olduğumda alamayacağım parayı bir kalemde silip atıyorlar. Neymiş? Hamdi Bey’e teşekkür edermiş de şansını denemek istiyormuş da muş… Bu olay insanoğlunun doyumsuz ve aç gözlülüğünün göstergesi… Asgari ücretle çalıştığını söyleyip, 60.000YTL yi kabul etmiyor. Vay haspam vay! Senin beğenmediğin para için ben ömrümü harcıyorum. Sonuç olarak da o paranın üçte ikisini mezarda almayı beklemek zorundayım. Ne demişler? “Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.” bu yarışmanın azı buysa ben hiçbir zaman çok fazla bir şey istemiyorum.
Bu yarışmanın akıllara zarar verdiğini söylediğimde abartmadığımı anlamışsınızdır. Ben bile yarışma ve yarışmacılarla kendi kendime kavga eder oldum. Hatta “Haydi Hamdi haydi! Tam zamanı şimdi.” sloganını söyleyip geziniyorum. Orada telaffuz edilen paraların azımsanması beni gerçekten çok rahatsız etti. Sokaklar çocuk işçilerle dolup taşarken, haftalıkla çalışıp evini geçindirmeye çalışan insanlara ayıp olmuyor mu? Binlerce insan, bu yarışmaya girmek için sıra bekliyormuş. Artık umudumuz, bu yarışma mı oldu? Bir de ekranlara çıkıp, “Halk bu yarışmayı çok sevdi.” demeleri yok mu insanı kahrediyor.
İnsanlar işsiz, aç ve çaresiz… Bu kadar kolay paranın kazanıldığı yere doğal olarak üşüşecekler. Bu ilgi sevgi falan değil; tamamen duygusal. Dışardan fetva vermek kolay… Oturun da haram ve israfın, gösteriş ve emanete ihanetin ne kadar günah olduğunu gereken yerlere anlatın.
This entry was posted
on 12:49
and is filed under
Fetvaya göre yarışmalar haram değilmiş.
.
You can leave a response
and follow any responses to this entry through the
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
.