FOBİKİM  

Yazan by: İpek

Fobisi olan insanları böyle adlandırıyorlarmış. Yani benim gibi olanları… Kapalı alanlarda kalmaktan, gök gürültüsünden ve karanlıktan çok korkuyorum.
Klaustrofobi, astrofobi, ve kenofobi diye adlandırılan bu fobiler bende mevcut bulunmaktadır. Ben bunlarla yaşamaya alıştım. Ancak çevremdekilerin aptalca sorularına alışamadım. Bir yere gittiğimde, merdivenle çıkmayı daima tercih ediyorum. Tabi yanımda birileri varsa, onların anlamsız bakışları ve soruları arasında sıkışıp kalıyorum.
_Neden asansöre binmiyorsun?
_Canım, kapalı kalma korkum var.
_Nasıl yani?
_Klaustrofobi yani…
_Yaaa, çok şaşırdım!Hiç böyle birini görmemiştim.
_Peki, neler hissediyorsun?
_Kalp atışlarım hızlanıyor, terleme ve nefes alamama gibi…
_Bak ben varım yanında; bir şey olmaz. Hadi asansörle çıkalım.
“Lahavle vela kuvvet” deyip asansöre binilir. Bende çarpıntılar, terleme ve nefes alamama başlar... En sonunda yanımdaki bana dönüp;
_Aaaa sen gerçekten korkuyormuşsun! Der. İyi de ben az önce farklı bir şey söylemedim ki…
Gök gürültüsüne gelince, anında bilimsel bir açıklama yapılır. Sanki ben nasıl olduğunu bilmiyorum. Sonra “ Ailende yüksek sesle konuşan var mı? Yoksa seni küçükken karanlık bir odaya mı kilitlediler?” diye sorulara geçilir. Akıl verilir. Korkunun üzerine gitmen söylenir. Hatta tedavi görmene kadar iş ilerletilir. Yarı ömrümü bu fobilerle geçirdim. Diğer yarısını da geçiririm herhalde… Anlamadığım tek şey bana tuhaf bir yaratıkmışım gibi bakmaları, yani psikolojik deli muamelesi görmem…
Bir de adını bile yazmaktan çekindiğim bir meyveye karşı alerjim var. Bu yüzden pazara ve manava gidemem. Özellikle bunu çevremdeki insanlara söylerim ki ben varken yememelerini ve adını kullanmamalarını rica ederim. Ama bu sivri zekâlılar, onu getirip bana ikram ederler. Sonra beni bir kaşıntı alır ve doğru söylediğim kanıtlanır. Onlar bundan mutlu olur. Ben ise iki üç gün kabarmış bir vücutla gezerim. Olayda kullanılan denek, onlara göre tepki vermiştir. Tabi bu iş burada bitmez. Her seferinde eşek şakası gibi uzatılır. “Ay pardon, unuttum canım.” denir. Sonra ardından suçlamalar başlar. “Canım sende bir tuhafsın… Asansöre binmiyor, gök gürültüsünden ve karanlıktan korkuyorsun. Bir de başımıza bu çıktı! Sayende özgürlüğümüz kısıtlandı.”
Evet, ben tuhafım. Fobilerim ve alerjim var. Fakat bana bu şekilde davranan insanların da pek sağlıklı olduğu kanısında değilim. En azından bendeki rahatsızlığın bir tanısı var. Sizin davranışlarınıza tanı bile konulamıyor.Ben ve benim gibi olanların tek istediği şey BİRAZ SAYGI…

This entry was posted on 14:51 and is filed under . You can leave a response and follow any responses to this entry through the Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) .

0 yorum

Yorum Gönder